Günümüzde özellikle internet ve akıllı cihazlara erişimin kolaylaşmasıyla doğru orantılı olarak teknolojik araçlar insan hayatının olmazsa olmazları hâline gelmiş, insanlar bütün işlerini teknolojik araçlar üzerinden gerçekleştirmeye başlamıştır. Teknolojik gelişmelerden yabancı dil öğretim süreçleri de etkilenmiş, öğreticiler teknolojik gelişmeleri derslerine taşımış, geliştirilen yabancı dil öğretim programlarında teknolojik araç ve gereçlere yer verilmeye başlanmıştır. Teknoloji kullanımının yabancı dil öğretim süreçlerine entegrasyonu üzerine yaşanan gelişmeler önemli olmakla birlikte dil öğretiminin temel yürütücüsü pozisyonunda olan öğreticilerin bu araçlara yönelik tutumlarının belirlenmesi ve dil öğretim süreçlerinin bu doğrultuda planlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle araştırmada yabancı dil olarak Türkçe öğretenlerin dil öğretim süreçlerinde teknoloji kullanımına yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmış, veri toplamak için İpek ve Kan (2019) tarafından geliştirilen tutum ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya yabancı dil olarak Türkçe öğreten 191 öğretici katılmış, verilerin analizinde SPSS.21 paket programı kullanılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde öğretim elemanlarının teknolojiye yönelik tutumlarında kaçınma değeri ortalamasının düşük, isteklilik değeri ortalamasının yüksek ve benimseme değeri ortalamasının ise çok yüksek olduğu saptanmıştır. Öğretim elemanlarının kaçınma, benimseme ve isteklilik tutumları yaşa, öğrenme durumlarına ve nerede Türkçe öğrettiklerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Erkeklerin kaçınma puanları kadınlarınkinden daha düşük iken isteklilik ve benimseme puanları cinsiyete göre farklılık göstermemektedir. Bir yıldan dört yıla kadar Türkçe öğretenlerin kaçınma puanları dört yıl ve üzeri tecrübeye sahip olanlarınkinden yüksek iken isteklilik ve benimseme puanları öğreticilerin Türkçe öğretme tecrübelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.
Nowadays, thanks to smart devices and easy access to the internet, technological tools have become the sine qua non of human life, and people have started to do all their work through the new technological tools. Although the developments in the integration of the use of technology into foreign language teaching processes are inevitable, the attitudes of the instructors, who are the primary executors of language teaching, should be determined, and the language teaching processes should be planned accordingly. For this reason, in the study, it was aimed to determine the attitudes of those who teach Turkish as a foreign language towards the use of technology in language teaching processes, and the “Attitude Measurement Scale” developed by İpek and Kan (2019) was used to collect data. One hundred ninety-one instructors teaching Turkish as a foreign language participated in the study and SPSS.21 package program was used to analyze the data. When the analysis results have been analyzed, it has been found that the average of “avoidance value” is low, the average of “willingness value” is high and the average of “adoption value” is very high in the attitudes of the instructors towards the use of technology in classrooms. While men's avoidance scores are lower than women's, willingness and adoption scores do not differ by gender. While the avoidance scores of those who teach Turkish from one year to four years are higher than those with experience of four years or more, the willingness and adoption scores do not differ significantly from the instructors' teaching experience in Turkish.